29 Mayıs 2014 Perşembe

Pasta Moda_Cimcime'ye de Sürpriz var


Her zaman geç kutlanan doğum gününe hitaben ;)...
Kardeşlerin en ufağı, Cimcime seni unutacağımı sandın değil mi? Kızım kim dedi size peş peşe doğun diye! Böyle ikiniz için orta bir tarihte kutlanır doğum günleriniz :) 3 gün geç, 3 gün erken;)  Ne yapalım! Sana erken gönderseydim pastanı Merve çakacaktı her şeyi. Böyle ikinize de beklenmedik sürpriz oldu. Sizi çok seviyorum. İyi ki kardeşim olmuşsunuz.

Merve Abla'nın maket pastasını gönderirken aynı kutuda sana da sürprizim bu pasta. Senin gibi süslü ve zarif bir heykel. Sana pasta yapmayı düşündüğümden beri kafamdan gitmeyen bir görüntü.  Ne kadar kadar hızlı hazırladığımı bilemezsin. Direk böyle bir pasta tam da İzem'e göre diye düşünüyordum. Ne yapacağımı bilmek işimi oldukça kolaylaştırıyor. Çünkü çizip tasarlamak bile oldukça emek isteyen bir iş. Ama senin pastayı çizmeme bile gerek kalmadı. Hayalin önümde belirdi. Zarif kardeşim benim. İyi ki doğdun. Yürüdüğün yollar, güzel yollar olsun. 



Pasta'nın ulaştırılması ile ilgili maceralarımı Marvin'in sürprizinde paylaşmıştım. Aynı maceraları, aynı koşuşturmayı ve kargo telaşını senin pastan için de yaşadığımı biliyorsun;) Senin pastan biraz daha narin olduğu için sanırım kargoda daha çok hasar görmüş. Geldiğimde onaracağım. Gözlerinden öperim.

Pasta Foto _ Merve'min sürprizi


Canım kardeşim, Marvin'im, ufaklığım... İyi ki doğdun. Doğum günü kutlamasına gelmek için o kadar uğraştım ki nasıl anlatsam bilemiyorum. Beyda ile beraber bir sürü plan yaptık. Onun sana fotoğraf makineli bir pasta hazırlamak istemesi ve bana nasıl yapacağını sorması ile başladı bütün macera. Ve o an da bir ışık çaktı bana. Beyda'ya " Sürprizi bu hafta sonu yaparsanız ben de gelirim" deyiverdim. Hemen kafamdan pasta planları uçuştu. Kocaman bir fotoğraf makinesi, Sevdikleriyle çekilmiş harika fotoğraflar, karanlık oda da asılmış resimler... 


Tabi ki çok az vakit vardı. Hemen fotoğrafları seçtim, pirinç kağıda bastırdım. Makine için strafordan taban hazırladım ve ufak tefek detaylarla bir fotoğraf makinesi hazırladım. Direk bire bir model olmadı tabi ki ama genel hatları ile bir fotoğraf makinemiz oldu ;). Tabi ki bunların hepsini akşam eve geldikten sonra yaptığım için zombi gibi dolandım...:D
Bu arada İzem'ciğimin geçen hafta olan doğum günü için de maket bir pasta yapmaya karar verdim. Hazır gidiyorum ve beraber bir kutlama olabilir diye düşündüm.   
Tam pastanın kekini yapamaya sıra gelecekken kızımın okulundan yıl sonu gösteri sürprizi geldi. Bütün yıl beklediğim sürpriz gösterileri tam da bu hafta sonu olacaktı. Kafamı duvarlara vurdum desem yalan olmaz. Hafta sonu tam da Cumartesi akşamı okul gösterisi olacağı için öncesi ve sonrası şehirler arası uzaklaşmak imkansızdı. 
Hemen maket pastaya dönüştü hayaller. Hızlıca hazırladım. Çünkü birkaç gün önce kargoya vermek gerekirdi. İşin içinde kargo olunca bazı hassas işleri de daha detaysız yapmak zorunda kaldım. Kenarları çok hasar görmesin diye kurdele ile kapladım. Ama yine de çok sevdim pastayı.



Sonra iyice kendimi kaptırdım ve günübirlik bile olsa boş günüm olan Cuma günü kutlamaya gitmeye karar verdim. Yanıma bir yol arkadaşı aradım. Arabayı tek başıma kullanmak istemedim. Tabi ki Cuma olduğu için çağırdığım kimse gelemedi. Bir tek Ümran arkadaşım yerine derse girecek öğretmen bulabileceğini söyleyerek beni havalara uçurdu. Tam gitmek için hazırlık yapacak gibiyken sabah Ümmancığımdan bir telefon. "Okula müfettişler geldi. yerimden ayrılamıyorum :( " 



Hani olmayınca olmuyor denileni yaşadım. İçime kadar hissettim ve pes ettim. Zaten kargo ile pastayı göndermiştim. Beyda da bana pastaların sağ salim ulaştığını söyleyince mutlu oldum. En azından görev başarı ile tamamlanmıştı ;) İlk kez kargo ile bir pasta gönderdim, maket bile olsa fena olmadı :D :D
Napalım kutlamaya katılamadım ben de tatlı kardeşlerimin resimleri ile avundum.
İşin en acı tarafı ne biliyor musun Marvin'im, okul gösterisi hava durumundan dolayı ertelendi. :(((


Seviliyorsun ufak kardeşim ;) 

11 Mayıs 2014 Pazar

Okyanus Pasta



Arkadaşım Özgür'le pasta konusunda uzun zamandır kritikler yapıyorduk. Kız kardeşi ile beraber organizasyon işleri yapıyor ve konumuz bir nokta da çakışıyor. Daha önce de deniz altı ve bebekli pastaları sevdiğinden bahsederdi. Sıra oğlunun ilk yaş gününe gelince sürekli sevdiği tarzlarda bir pasta isteyeceğini tahmin etmiştim :D Öyle de oldu. Tabi ki çevrede gördüğü bir sürü denizaltı, okyanus pastalarıyla kafası karışmıştı. Konuyu söyleyip gerisini benim zevkime bıraktı. Kendisi ve kız kardeşi doğum günü organizasyonu ile ilgilendiler. Deniz temalı güzel bir kutlama ortamı yarattılar. Dışarıda yapacaklardı ama hava koşulları müsait olmadı. Yine de güzel bir süsleme olmuştu.



Benim için de denizaltı manzaraları tercih konusudur. Kızımın ikinci yaş gününde Nemo 'nun arkadaşı ile okyanus altında ki bir pastasını yapmıştım. En sevdiklerimdendir. Denizin içinde ki harika renklerin bir arada olması kendinizi çocuk kadar heyecanlı hissettiriyor. O büyülü renkler, canlılar sayesinde yaptığım ilk pastalardan olmasına rağmen Nemo hala favorilerimden. Sanırım bu pasta da fotoğraflarına dönüp dönüp bakacağım bir pasta olacak. Daha iyisi her zaman olur. Ama bu renklerin ve canlıların olduğu her biri beni mutlu edecektir. 

Metehan bebeğin el-ayak detayları.. Bir kaç yapım aşaması...

En sevdiğim manzaralardan.

Özgür'cüm ne düşünüyor bilmiyorum ama Metehan'a benzedi galiba :D


Bu pastanın bir özelliği daha var aslında. Üzerinde ki Metehan bebeği, deniz altı bitki ve canlılarından daha uzun sürede ve zor hazırladım. Ama bu pastaya en büyülü havayı veren de o deniz altında ki her telden bitki ve canlı diye düşünüyorum. Her birini hazırlamak daha kolay ve hızlı oldu benim için. Ve birleştiklerinde gözümü alamadığım minik minik detaylar oluştu. Denizin üzerinde ki bebek işin zor ve ayırt edici noktası. Ama etkileyici bir pasta yapmak için bazen dağınık ve renkli birleşimler de yetebiliyor.






7 Mayıs 2014 Çarşamba

Frambuazlı Pratik Tart



Evde birikmiş tabak tabak kekler veya biraz bayatlamış kurumuş kekler ne yapılır ki? Yiyecek atmak en sevmediğim şeydir. Çocuğunun tabağında kalanları, yemek ziyan olmasın diye sıyıran anneler var ya işte öyleyim. O yüzden kendime tabak hazırlamayıp kızımın yemeğini bitirmesini beklerim. Sonunda tokluk hissime göre tabağıma yiyeceğimi alırım:D
Bu alışkanlıkla pasta yaparken kenarları düzeltmek için kestiğim kek kırpıntılarını, asla atamam. Ne kadar emek dolu ve harika tatlar onlar. Bir süre biriken veya bayatlayan kek parçaları ile mutlaka bir şeyler uydururum. Belki hatırlarsınız, şeker hamuru kaplı top kekler yapmıştım. Şimdi de biraz daha hızlı ve basit yapabileceğiniz güzel bir lezzet hazırladım. Birkaç sefer denedim ve seveni çok oldu. Misafirlere rahatlıkla ikram edebilirsiniz.

Tabanı için gerekli malzemeler;

Bayatlamış, kurumuş kek parçaları ( Kullanacağınız tart kabını en az bir parmak dolduracak kadar olmalı)
70 gr fındık (miktarı isteğe bağlı değişebilir)
25gr tereyağı
4 gr tarçın

İç harcı için gerekli malzemeler;

200 ml krema
150 gr bitter çikolata
35 gr tereyağı
1 adet yumurta
300 gr frambuaz (isteğe bağlı az veya çok kullanılabilir)

Hazırlanışı;

- Kek parçaları, tereyağı ve fındıkları rondo ile iyice parçalayın. Birbiri ile homojen karışmasına dikkat edin.
- Tarçını karışıma ekleyin.
- Yağlanmış tart kalıbına kek karışımı yayın. Karışımın malzemenin üzerini bastırın ve sıkı bir taban elde edin.
- Tereyağı ve kremayı ocakta ısıtın. Kaynamaya başladığında altını kapatıp çikolatayı içinde eritin.
- Başka bir kapta yumurtayı çırpın.
- Çikolata karışımına yavaş yavaş karıştırarak ilave edin.
- Sıkıştırılmış kek tabanın üzerine frambuazları yayın.
- Üzerine çikolata karışımını dökün.
- 180 °C 'de 15 dakika pişirin.

Genellikle yaptığım pastalarda yoğun çikolatalı kek kullandığım için tabanda fındık tercih ediyorum. 
tercihe göre farklı yemişler de kullanılabilir.

Taban malzemelerini rondo ile iyice parçalayıp karıştırın.

Tart kalıbınızı yağlayın. 

Taban karışımını, tart kalıbına bastırarak yayın.


Yumurtayı, rengi açılana kadar çırpın.

Taban üzerine meyveleri yayın.(Bu vişne, böğürtlen veya hepsi karışık da olabilir)
Üzerine erimiş çikolata karışımını dökün. 

Pişmiş tartı soğumaya bırakın.

Frambuazlı pratik tart, genellikle soğuduktan sonra servis edilirse çok rahat dilimlenebilir. Ama tercihe göre sıcak veya ılık da servis edilebilir. Ben ılık denedim. Soğuk şekline göre çok daha lezzetliydi. Sanırım biraz meyveli sufle tadını andırıyor. ;) 






5 Mayıs 2014 Pazartesi

Monster High Draculaura Cake



Güzel kızım Berfin, pastasının Monster High karakterlerinden olmasını istediğinde "eyvah ki ne eyvah" dedim. İnce detayları olan bir karakter. "Hadi bakalım Esra, çıkışının veya batışının günüdür." diyerek başladım işe. İlk iş detayları içime sindirmek için bir oyuncak Monster High almak oldu. Aslında ne yalan söyleyeyim, uzun zamandır bu bebeklerden almak istiyordum ama kızımın o kadar oyuncağı varken ne gerek var diye almıyordum. Şimdi kendime oyuncak bebek almış gibi mutlu hissettim. Sanırım bu gidişle evim harika oyuncaklarla dolacak:D Şimşek Mac ile başladık ve devam ediyoruz ;). 




Uzun bir modelleme süresi geçirdim. Gerçekten iyi olması için en ince detayına kadar yavaş yavaş hazırlamak istedim. Bu arada yoğun iş ve ev hayatı da geçirdiğim için Draculaura, evimizin bireyi gibi uzun zaman bizimleydi. Çalışma masamın üzerinde yüzüne bakıp bakıp düşüncelere daldığım bile oldu. Yani acayip duygu dolu bir yüzü varmış gibi gelirse şaşırmayın. Çünkü gülümsüyor mu, hüzünleniyor mu belli değil. 

Oyuncak Draculaura sevdiğim oyun masamda...

Gözünün her katmanını şeker hamurundan hazırlamaya devam. 
Bir iki aşama yapıp dinlenmeye çekildiğim anlar...

Göz makyajı tamam. Jel gıda boyaları ile biraz far ve göz altı makyajı yapılabiliyor.

Şeker hamuru ile hazırlanmış kaşlar, kirpikler... Dudaklar ve dişler...

Kolları ve bacakları bu incelikte yapıp kuruttum ama 
O kütük gibi çizmeleri giyince o incecik dizler koptu koptu toparladım. :S

Ve saçlar... Kel Draculaura'ya o kadar alıştım ki o kafa tasının şeklini özleyeceğim:D

Evet zor bir iki haftadan sonra saçları da uzayan Draculaura, pastada yerini aldı. Bittiğinde ki heyecanımı tahmin bile edemezsiniz. Daha iyileri elbette olur ama bu benim yaptığım en zor işti. Kendimce başarmanın mutluluğu oldukça büyüktü. Gece 12.30 da son rötuş bittiğinde ben de tam monster gibi oldum.
Yalnız son aşamaları yaparken bir şey fark ettim. Pastanın dış kaplamasını yapmak 100 model yapmaktan daha zor geliyordu. Biri benim yerine pastayı kaplasa harika olur:D





İyi ki doğdun Berfin...