Bu bir rüya! Yıllar önce gördüğüm ve unutmadığım bir sahne. İki kartalın beni kollarımdan tutup uçurması. Bataklık arasından sıyırdığı an. Tarifi zor bir his. Beni uzun süre etkileyen, içimde büyük sevinç uyandıran bir sahne. Bu sahneyi hep unutulmaz hale getirmek istemiştim.
Bu sefer bir yarışma için kendime bu fırsatı tanıdım. Aslında aylar önce çalışmaya başlayacaktım. Ama bu yıl sürpriz bir hamilelikle bir çok işime ara vermek zorunda kaldım. Çok rahatsızlıklar geçirdim. Çok zorlanarak pastalar yaptım. Bu pastayı hazırlayıp hazırlamamak konusunda bile defalarca pes etme noktasına geldim. İçimde nadir bulduğum enerji ile 3 haftalık bir çalışma oldu.
Yeni kurtulduğum domuz gribinin hafif etkisi, hamileliğin verdiği zorluklarla son geceye kadar bir şeyler hazırladım. Gerçekten de bazen pes edip bırakmayı çok istedim ama bu güzel anıyı başarısız bir sona terk etmek de içimden gelmedi. Öfleye, pöfleye bu iş bitti.
İyi ki hazırlamışım dedim sonunda. Çünkü tek noktadan yere bağlı bu sahne benim statik konusunda yapabileceğimin en iyisi oldu. Yarışmada altını 3 puan ile kaçırsa da ben kafamdakini canlandırmanın büyük gururu içindeyim. Daha iyileri elbet olurdu ama bunu daha bir başlangıç sayalım ;) :D
Bu pastayı yaparken eşimin desteği göz ardı edilemezdi. Benden daha fazla heyecanlı olması hele görülmeye değerdi. Uzun zamandır annemlerin uzakta olması işlerimi zorlaştırmıştı. Yardım edebilecek çok az kişi kaldı çevremde. Ama bu sefer tek başına büyük destek verdi sevgilim. Kolum kanadım oldu. Hele fuar yerine taşırken yapımından daha zor bir işin üstesinden geldik. O narin kanatlar dokunmaya gelmiyordu. Kayınpederi bile taşıma işinde görevlendirdik ki bu büyük bir olaydır :D
Neyse ki 15. İstanbul Uluslararası Gastronomi fuarını bitirdik. Gümüş madalya ile evimize döndük. Fuarda aldığım güzel tepkiler bir madalyadan daha değerli oldu.
Onlar benim kartallarım. İki dişi kartalım. Beni göklere uçuran iki evladım...