23 Mart 2015 Pazartesi

Senjutsu Dojo Kuruluş Pastası


Nereden başlasam bilemiyorum. Aikido konulu bir pasta yapmak, benim için oldukça özeldi. Benim hissettiğim, sadece içinde bulunduğum Dojo'nun kuruluşunu kutlamak değildi. Hayranı olduğum sanatı, başka bir sanatta güzel şekilde taşıma kaygısı da vardı. Bedene kabul ettirmesi uzun yıllar alan temel duruşları resimlemek veya heykele çevirmek bile iyi gözlem gerektiriyor. Hele de kurucu büyük ustayı canlandırmak aslında benim için çok riskli bir durum oldu. Ama kesinlikle bu kişi üzerinde çalışmış olmaktan memnunum. Zor ve farklı bir surat çalışması bana yeni deneyimler kazandırdı. İyinin ve güzelin sonu yoktur. Ben kendimin en iyisini yaptığımı düşünüyorum. ;)


Aslında pastanın heyecanı haftalar önce vardı; nasıl olacak; nasıl yetiştireceğim; istediğimi yapabilecek miyim... Bu sorular her seferinde kafamda dolaşıyor ama bu sefer çok daha yoğun hissettim. Ta ki son saatlerde pasta bitip fotoğraflarını çekene kadar.Paketleyip kutlama alanına gittikten sonra yaşadığım keyif duygusu önce ki stresimi tamamen unutturdu. Gerçi sonunda ki memnuniyet beni her seferinde mutlu etmese ben kesinlikle pasta yapmayı gam keder çekmek için yapıyor olabilirim. Benim gibi stresli ve takıntılı bir kişiliğe pek de uygun olmayan bir uğraş :D 



Tabi ki bu pasta yapmanın verdiği mutluluğun yanında benim savunma sanatlarına olan büyük sevgim de var. Ama bu sayfalarda savunma sanatlarına karşı olan sevimi anlatmaya kalmayayım. Oldukça uzun ve anlamsız bir sürü cümlelere maruz kalabilirsiniz. Sadece çok çok sevdiğimi ve bu yaştan sonra bile olsa bu spora başlamamın beni çok mutlu ettiğini söyleyebilirim.



İyi ki doğdun Senjutsu Dojo.

21 Mart 2015 Cumartesi

Deniz Kızı ve Denizatı Kurabiye


Arya henüz doğmasa da heyecanı bütün ailesini sardı. Bu minik deniz kızını beklerken ufak bir parti yapıldı. Bu tatlı kurabiyeler Arya içindi. Henüz neleri sevecek bilinmez ama annesi ve teyzesi onu sihirli bir deniz kızı olarak görüyorlar :D Şirin, güzel ve özel...
Benim içinde yeni bir konu olduğu için hazırlaması çok zevkli oldu. Kurabiye üzerinde önce tasarımı yaratmak zaman aldı. Ama sonunda çok sevdim. Hepsi bir arada renkli ve güzel oldu.


Kalıp olmadan kurabiye hazırlamak aslında çok zaman alan bir iş. Bir çok kişinin uğraşmak istemeyeceği bir durum. Ama ben her birinde farklı farklı ifade olmasını seviyorum. Onları tamamen benim hayalimle oluşturmayı çok seviyorum. Kalıpsız olmaları kesinlikle beni daha çok mutlu ediyor:)  Gerçi "eyvah nasıl yapacağım, nasıl yetiştireceğim!" diyerek başlıyorum. Her seferinde aynı heyecanı paylaşıyorum. 10 adeti bile hazırlamak saatler alabiliyor. Ama bir kaç tane sonunda elim alışıyor ve rahatlıyorum. 
Her biri başka bir deniz kızı bir anda çevreyi dolduruyor. Gerçeklik payı daha fazla oluyor. Bin bir surat kurabiyeler oluyor. Aralarında en güzelini bile seçiyorum ;)) Seçilen kurabiyenin sahibini temsil ediyor. İşte bu sefer seçilen Arya oluyor. :D

Herkes seni bekliyor güzel Arya.

14 Mart 2015 Cumartesi

Egemen Usta'nın 3. Doğum Günü Pastası


Egemen'in teyzesi benim çok eski bir arkadaşım. Çok sevdiğim biri. Çok kibar, vefalı, sevgi dolu... 
Benden pasta istediğinde çok mutlu oldum. Bana olan güveni o kadar belliydi ki. Çok sevinmemin yanında büyük sorumluluk da hissettim. Pasta modeli daha evvel hazırladığım bir tasarım olduğu için şanslıydım aslında :D 
Minik Egemen daha önce hazırladığım iş makineli pastayı çok beğenmiş. Tam da yaşının gereği istediği bu pastayı hazırladım. Bu pastayı Batu Ustamızın 3. yaş günü kutlamasına yapmıştım :D Sayfamda artık iki akıllı ve yakışıklı usta oldu ;)


Pastayı hazırlarken arkadaşım ile görüşemedim ama istediği şekilde olmasına ve her şeyin iyi geçmesine sevindim. Onunla telefonda bile olsa tekrar haberleşmek çok iyiydi. 
Pasta yapmamın bir güzel yanı da hayatımın bin bir çeşit sahnesinde benimle olan güzel insanlarla tekrar irtibat kurmak. Gerçekten bu bana iyi geliyor.

İyi ki doğdun Egemen

7 Mart 2015 Cumartesi

Barbie'nin Sihirli Dünyası _ Kuzumun Pastası



Minik bir melek kondu önce içime sonra dünyama, evime, hayatıma... Kimi zaman anlamadım onu; kızdım, mantıklı yetişkin tavrı bekledim... Kimi zaman ne kadar şanslı olduğumu anladım, öptüm kokladım. Garip şey anne olmak. Olmak, olmamak arası bir şey. Tarifi olmayan bağlılık. Kendime vakit ayıramamanın hırsı ile şikayetler, değişen yaşamlar. Ama bir o kadar da ölesiye fedakarlık. Anne olmak, iki duyguyu aynı anda yaşamak benim için 
Benim hayatımı hatta uğraşlarımı bile değiştirdi bu minik melek. Bundan bir kaç yıl önce ufak tefek pasta ile doğum günlerini kutlarken her yıl kendimi aşmamı sağladı miniğim. Sanırım bu desteği kendi bile farkında olmadan verdi bana. 
Her yıl ona en iyisini, yani yapabileceğimin en iyisini yapmak için öyle bir konsantre oldum. Yoruldum, uykusuz kaldım. Ama sonunda hep mutlu oldum. Her seferinde daha iyilerini hazırladım. Yaptığım işten memnun oldum.


Bu yıl ki pastası, tembel tembel vakit öldüren bir anne ile başlayıp, uykusuz bir anne ile bitti. Karların da çok yoğun yapması beni oldukça miskin yapmıştı. Kızımın doğum günü geldi, çattı ve geçti. Ama ortada ne pasta, ne parti vardı. Üstelik çok uzun zamandır bu günü bekleyip pasta konusunu bile belirlemişti kızım. Geçen yazdan beri yüzlerce kez izlediği Barbie ve sihirli dünyası filminin karakterleri ile dolu bir pasta olmalıydı. Bana resmini çizdirip tarifini bile yapmıştı. Aslında ilk kez beraber pasta tasarımı yapmış olduk. Bu büyük bir ayrıcalık benim için. Çünkü bu işi daha şimdiden içine sindirmiş çok hayalperest bir çırağım var :D
Dedim ya tembel anne havasında bir doğum günü geçti. Tam o gün Antalya'ya dayımızı ziyarete gitmiştik. Pasta yapmadığım ve evde olmadığım için orada kendi aramızda mum üfledik. Aslında çok şanslıydım da. İstanbul'da kurslarda tanıştığım Tatlı Şeyler Butik Pasta'nın Antalya'da ki yerini buldum. Ziyaret sırasında kızıma yaptığı doğum günü ikramları ile kızım çok mutlu oldu. Plansız olan bir gün bu sayede güzel geçti. Hele doğum günü müziği çalan mum üflemek pastayı hiç aratmadı :D
Bir kaç gün sonra eve döndük ama ben hala tembellikten kurtulup bir plan yapmadım. Artık iki hafta geçmişti ve vazgeçmek üzereyken kızım " anne hani o çizdiğin pastayı yapacaktın dedi." Sanırım kendime baksam kızardığımı görürdüm. Herkese pasta yapan anne kızına bir şey yapmamıştı, hazır pasta ile geçiştirmişti :S



Sonunda kendime geldim. Kızım o resimde hayalini kurduğu pastayı hak ediyordu. Uykusuz bir hafta sonunda parti gününe bir iki saat kala pasta bitti. Resimdeki hayaline çok yakın; ufak farklılıklarla pasta hazırdı. Kızımın tepkisi içime işledi. "Anne bu dünyada ki en güzel pasta oldu" dedi.
Biliyorum elbette dünyada ki en güzel pasta değil ama benim kızımın dünyasında ki en güzel pasta oldu. Beni farkında olmadan destekleyen bu minik insan en sevdiği karakterleri böylesi görünce çok çok sevindi. Gün sonunda şımarıklığını gizleme gereği bile duymadan mutlu mesut zıpladı.


Prenses Derin, Deniz kızı Nehir, Peri Ela, minik sihirli dostları, kötü prenses Defne, Defne'nin köleleri ve sihir avcıları ile üç katlı 80 cm'lik pasta benim bir adım daha büyümemi sağladı. 
Bu pastayı uzun zamanda hazırlayacağım için maket olmasını istedim. Çünkü kendimi denediğim bir aşama olacaktı. Bir de kızım için yaptığım her pasta kalsın istiyorum. Tarih gibi, anı gibi. Sonunda pasta hala bizimle. Yaparken bu düşünce ile yaptığım bu pasta şu an salonumun en çok yer kaplayan biblosu haline geldi. Ve ben bu kocaman pasta ile ne yapacağımı bilemiyorum :D:D Ya da bu işin sonu ne olacak bilemiyorum. Salonum daha kızımın kaç pastasına ev sahipliği yapacak :DDD

Kızım için en iyisi ;)