Nereden başlasam bilemiyorum. Aikido konulu bir pasta yapmak, benim için oldukça özeldi. Benim hissettiğim, sadece içinde bulunduğum Dojo'nun kuruluşunu kutlamak değildi. Hayranı olduğum sanatı, başka bir sanatta güzel şekilde taşıma kaygısı da vardı. Bedene kabul ettirmesi uzun yıllar alan temel duruşları resimlemek veya heykele çevirmek bile iyi gözlem gerektiriyor. Hele de kurucu büyük ustayı canlandırmak aslında benim için çok riskli bir durum oldu. Ama kesinlikle bu kişi üzerinde çalışmış olmaktan memnunum. Zor ve farklı bir surat çalışması bana yeni deneyimler kazandırdı. İyinin ve güzelin sonu yoktur. Ben kendimin en iyisini yaptığımı düşünüyorum. ;)
Aslında pastanın heyecanı haftalar önce vardı; nasıl olacak; nasıl yetiştireceğim; istediğimi yapabilecek miyim... Bu sorular her seferinde kafamda dolaşıyor ama bu sefer çok daha yoğun hissettim. Ta ki son saatlerde pasta bitip fotoğraflarını çekene kadar.Paketleyip kutlama alanına gittikten sonra yaşadığım keyif duygusu önce ki stresimi tamamen unutturdu. Gerçi sonunda ki memnuniyet beni her seferinde mutlu etmese ben kesinlikle pasta yapmayı gam keder çekmek için yapıyor olabilirim. Benim gibi stresli ve takıntılı bir kişiliğe pek de uygun olmayan bir uğraş :D
Tabi ki bu pasta yapmanın verdiği mutluluğun yanında benim savunma sanatlarına olan büyük sevgim de var. Ama bu sayfalarda savunma sanatlarına karşı olan sevimi anlatmaya kalmayayım. Oldukça uzun ve anlamsız bir sürü cümlelere maruz kalabilirsiniz. Sadece çok çok sevdiğimi ve bu yaştan sonra bile olsa bu spora başlamamın beni çok mutlu ettiğini söyleyebilirim.
İyi ki doğdun Senjutsu Dojo.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder